hover animation preload

reddederek ozgurlesmiyor insan,kabul ederek ozgurlesiyor
by sicolanarkozy in

yasayarak, gorerek ogrenen biriyim ben.dunya kadar kitap okusam, zerre kadar sonuc cikarmam.
illaki basima gelecek, illaki burnum surtulecek, illaki bi gozlerim gorecek.
bir cok seyi yasamasam, homofob hatta orospu cocugu olmam da mumkundu.

nenemi seviyorum ben.mahallede herkesin “erkek gibi kadin” diyerek sevmesi gibi bir sey degil bu.
anlayarak, hosgorerek de sevmiyorum, hosgoru denen seyin en boktan fasizm oldugunu da biliyorum artik.

ben kucuktum, herkes yasliydi. ben buyudukce genclesti herkes.
(babam 52 yasinda oldugunde, cok yasliydi bana gore.sonra fransa’ya geldigimde anladim 52 yasin aslinda cok genc oldugunu.ellili yaslardaki dallama fransizlarin gencliklerine bakarak, babamin yasini tuttum ilk defa)

ben sekiz yas civarindaydim, nenem bana gore yasliydi.simdi hesapliyorumda gencti aslinda.
evi bize yakindi, sebepsiz ziyaretlerimin mekaniydi.

evine gittim,kapiyi caldim.acan yok.”nenee, nenneee” diye bagiriyorum, duyan yok.
evin arka tarafina yoneliyorum.mutfak penceresinin her zaman acik oldugunu biliyorum,
bendeki bu israr ne, onu da bilmiyorum.
oysa, bi dayak yesem, oturup aglayacak bi cocugum o yaslarda, acik pencerenin demirlerinden kafam geciyor.
kafam gecerse, demek ki tum vucudumda gecer. (galiba cocuklarin ilk ogrendigi tecrube bu oluyor)

nenemle bi kadin susulca konusyor icerde, “gitmis olmali” diyor nenem.
korkutmak icin, usulca yaklasiyorum ve nenemle,yine komsumuz olan bi kadini, kanepenin uzerinde biribirilerini oksarken, opusurken goruyorum.

anlamiyorum ve korkuyor, kaciyorum ordan.hayalet saniyorum.

kadin daha genc, bekar oldugunu biliyorum.(demek gencleri seviyormus nenem)

kaciyorum oradan, kafam gectigine gore vucudumda gecer.

kafam aliyorsa bir seyi, govdemde kabul ediyor artik.

unutuyorum bunu, nenem bana daha cok seker veriyor.


reddederek ozgurlesmiyor insan,kabul ederek ozgurlesiyor.

nenemi ozluyorum ben.
Comments (2)

iki saati 80 euro'ya soyundum
by sicolanarkozy in





iyi para aslinda, bugun zor durumda olsam yine soyunurum.


ciplakligimla ilk defa barismam boyle basladi. ciplaklar kampina gitme, ciplak kluplere gitmem hep bunun sonrasindaydi.benim icin bi ruptura ilk soyunmam...

calisma hakkini daha almamisim, cevap bekliyorum.ayda 350 euro veriyor devlet ama sigara 5 euro burada. ancak sigarama yetiyor. tavuk ucuz oldugu icin, habire tavuk yiyorum, neredeyse yumurtlama asamasindayim. avrupada olanlar , turkiyeye para filan yollar; benim ailem bana koli yolluyor turkiyeden.postaneye gidince utaniyorum, onlarda sasiriyor bu duruma.

burada guzel sanatlarda okuyan bi turkle tanisiyorum. havali bi tip, saclari dalgali, elinde hep kitaplar, fransizcayi "yok mu beni siken" kivrakliginda konusuyor. aciyor sanirim bana, bende kendime aciyorum zaten. umrumda degil (kendime acimadigim zamanlarda, zoruma gider oysa bu)

"gel" diyor bana, arts metier'de, ciplak model ol, iyi para veriyorlar. "tamam" diyorum. hayir, meslekler konusunda zaten hic kompleksim yok. ne olsa yaparim ben. turkiyede alinan diploma zaten bi sike yaramiyor burada.

okula gidiyorum, bi grup ogrenci var. utanarak soyunuyorum ama onlarin umrunda degil.kilodumdan utaniyorum, pazar mali..bu nedenle kilodumu kasla goz arasinda pantolonumla birlikte cikartiyorum.

oturtuyorlar beni. sandalyede nasil soguk, gotum donuyor. ise yariyor bu sogukluk..ereksiyon olmami engelliyor.

en buyuk korkum bu zaten.

"allahim, ne olur kalkmasin", bi fatiha suresini bildigim icin, onu okuyorum icimde. sonra o da bitiyor, fettulah'i dusunuyorum, bu iyi geliyor. annem megerse olmus diyorum, cidden huzunleniyom burada..


bi de acayip merak duygusu, acaba nasil cizmisler diye?

isim bitince, tek tek bakiyorum resimlere. arkamda oturanlar gotumu buyuk cizmis, onde oturanlar sikimi..

arkadasim diyor zaten bunun aciklamasini. fettulahi dusununce, insanin gotu buyur, siki kuculurmus diye..



Comments (3)

avrupa'da turk'un imajina yeni katki
by sicolanarkozy in

fransizca dil kursuna gidiyorum. gunduz calisiyor, gece de fiil cekimleri yapiyorum.
hayatim tam anlamiyla boktan.isten nefret ediyorum, fransizcadan nefret ediyorum, cekimlerde bogazim tahris olmus vaziyette.

kurstayiz ama nasil tuvaletim var anlatamam. cisim geliyor.
hamile kadinlar gibi saldim salacak modundayim.izin aldim, dersten ciktim.allahim o da ne, tuvalet kapali. diger kata gittim, ordaki de kapali...

baktim gozume, koridorda bulunan iki dev saksi ilisti. once saga, sonra sola baktim, tekrar saga..
evet kimseler yoktu ve saksiya isedim.saksi doldu, diger saksiya gectim.
gecerken de, iki saksi arasi, bi koridor olsuturdum.

nasil rahatlama, anlatamam.

birden kafami kaldirinca, tepemde bi kamera oldugunu gordum.
basimdan asagi kaynar sular dokuldu.sikim elimde ufaldikca ufaldi.

kosa kosa derse geldim.ders bitti, eve geldim, ama aklimdan cikmiyor.
"insallah kamera calismiyordur" diyorum. okulu birakmak bile aklimdan geciyor.

ertesi gun, okula gidince (bi de okulda pont neuf gibi cok luks bi semtte), mudur beni cagirdi.
kamerayi gosterdi, "bu sen misin dedi?", kabak gibi gorunuyom orda, isedikten sonra bide salliyorum. sikimde nasil ufak gorunuyor...

ozur diledim, tuvaletler kapaliydi dedim. affeti beni....

ama biliyorum ben devamini, serefsiz mudur kimi gorse "ayy bu turkler varya ciceklere isiyor" diye anlatiyordur.


Comments (2)

hayat zor lan fransa da
by sicolanarkozy in

ilk geldigim yillar. her sey zor anacim, dilleri boktan, kibirleri tavan yapmis.
ekonomik olarak da cok kotu bi surecteyim (zaten ne zaman iyi oldum ki, kazandigimi hemen harcadim)
issizlige gitmisim, devlet bakiyor bana. ama bunun suresi var; mutlaka is bulmaliyim. is bulunca para kesiliyor. ben bi yandan issizlik parasi aliyor, bi yandan da kacak calisiyorum.anlamiyorlar.
anlasa sikerler, o ayri konu...


ANPE denilen, is bulma kurumu var, bana soruyor ordaki kadin, "meslegin ne?"
oyle bisey soylemeliyim ki, bana is bulmasinlar.is bulsalar, issizlik paarsi alamiyacam,dusunuyorum, evet bazen dusunebiliyomda ben, ne soylemeliyim, hangi meslek olsun ki, bana is bulmasinlar.

ampul yaniyor gotumde, "essek semercisiyim" diyorum. hadi bulsunlar bana dallamalar, kadin nasil sasiriyor, nasil kem kum..kaydediyor oraya.
hayatta bulamazlar, gonul rahatligiyla eve geliyorum.

o da ne, iki ay sonra bi mektup, paris'in kuzeyinde bi koy adresi var, is bulmuslar bana, git konus, diyorlar.
basimdan asagi kaynar su dokuluyor...
gitmesem para kesilecek, gidersem yalan soyledigim anlasilacak.
gidiyorum mecburen. bi ciftlik, guzelde bi yer amk, essek semercisi olup hayatimin geri kalanini gecirebilirim burada.tuhaf bi huzur, tuhaf bi olmusluk hissi...

adres bi buro gidiyorum oraya.
adam, tipime bakiyor, essek semercisinden ziyade essek sikme potansiyeli olan bi tip var karsisinda, kibarligini bozmuyor.

"deneyimin var mi," diyor, "evet" diyorum. buyuk bi cuvaldiz lazim bana...
"cuvaldizla degil, makineyle dikiyoruz biz" diyor.
"ama ben anlamiyorum makineden, cuvaldizla dikerdik biz" diyorum.

"ozur dilerim" diyor, yolluyor beni. ise alinmadigima dair belgeyi veriyor bana, ANPE'ye goturup veriyorum kadina.
kadin bana is bulmada kararli, cuvaldizli bi essek semercisi ariyor bi 5 ay boyunca.
belkide tam bulacakken, cikiyorum issizlikten..
Comments (5)